Kılıçdaroğlu kendi yaptığını unuttu… Bu bir günlük siyaset yapmanın sonucudur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar, yoksullukla mücadele ederken Türkiye Cumhuriyeti ödedi. Onlar büyüme ve kalkınma için kimseye el avuç açmadı. Bunlar da kapı kapı dolaşıyor kimden 3-5 kuruş alsak diye. Yalvarılır mı yakarılır mı ya?” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri akıllara geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği ABD, İngiltere ve Almanya ziyaretlerini getirdi. Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere gezileriyle Türkiye’nin ihtiyacı olan parayı yatırım olarak bulduğunu açıklamıştı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne başlıklar şu şekilde:

Erdal İnönü’nün ölüm yıldönümü. Bir bilim insanı ve bir siyasetçiydi. Onu rahmetle, saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet’in 2. yüzyılının ilk günlerinde bir olmak, beraber olmak sıcak mesajlar vermek en çok Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışır.Kutlamalarda 10 milyon vatandaşımıza ulaştık. Buradan tüm belediye başkanı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu heyecanı yaşattıkları için. Kutlamalarımız yıl boyunca da devam edecek.

* Anıtkabir’e yürüdük ve bütün insanlarımız oradaydı. 1 milyon 182 bin vatandaş, Anıtkabir’i ziyaret etti. Artık öyle bir noktadayız ki hiçbir güç Cumhuriyet’i ve demokrasiyi engelleyemez. Gazi Mustafa Kemal 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde şunu söyledi: Savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılamazsa gerçek zafere ulaşılamaz. Milli Kurtuluş Savaşı sonrası kimseye yalvarıp, yakarmaması için önce ekonomiyi kalkındırdılar. Yoklukla mücadele ettiler.

* Nasıl bir Cumhuriyet? Fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller ister Cumhuriyet. 100 yıllık bir Cumhuriyeti, 22 yıla sığdırmak ne kadar doğrudur? 1927 yılında uçak fabrikasını kuran Türkiye’yi nasıl görmezsiniz? Toprak Mahsulleri Ofisi’ni, TARİŞ’i nasıl görmezsiniz? Bugün devleti yöneten en tepedeki kişi kendi dönemini anlattı.

“OSMANLININ BORCUNU TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÖDEDİ”

Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar, yoksullukla mücadele ederken Türkiye Cumhuriyeti ödedi. Onlar büyüme ve kalkınma için kimseye el avuç açmadı. Bunlar da kapı kapı dolaşıyor kimden 3-5 kuruş alsak diye. Yalvarılır mı yakarılır mı ya? Cumhuriyeti kuranlar yolsuzluklarla mücadele ettiler. Bunlar ise yolsuzlukla mücadele etmesinler diye yasa çıkardılar.

Onlar liyakata önem verdiler. Onlar ile bunlar mukayese etmez, siyah ile beyaz gibi. Onlar kimseye boyun eğmediler. Onlar asla mal varlıklarıyla tehdit edilmediler. Aradaki farka bakar mısınız? Onlar milli kurtuluş savaşını buradan, Gazi Meclis’ten yönettiler. Geldiğimiz hale bakın şimdi burası sarayın noteri gibi çalışıyorlar. Onlar Türkiye’yi sığınmacı deposu haline getirmediler. Bunlar egemen güçlerle anlaşıp Türkiye’yi göçmen deposu haline getirdiler. Nasıl bir cumhuriyet? Demokrasisi gelişmiş bir cumhuriyet.

Onlar her kuruşun hesabını millete veriyorlardı. Bunlar ise lüks ve şatafat içindeler. Sayıştay tamamen işlevsiz bırakıldı. Bunlar Türk Lirası’nı yerde sürüklenir hale getirdi. Öyle bir noktaya getirdiler ki Türkiye’yi, yabancı parayla borçlanan düzeni inşa ettiler. TL itibar kaybeden bir para… Onlar, devlette liyakatli kadroları istihdam ettiler, adalete gölge düşürmediler. Burada ise bırakın devlette liyakati, savcının yazısına baktığımızda yargıda çetelerin oluştuğunu görüyoruz.

CAN ATALAY’IN TAHLİYE EDİLMEMESİNE TEPKİ

Başkomutan geçinen adam Türkiye’yi sığınmacı deposu yaptı. Herkesin yasalara uyduğu bir cumhuriyet. Yasaların uygulandığı bir cumhuriyet. Yargıtay talimatla karar aldı. Can Atalay niye içeride, hangi gerekçeyle? AYM’nin emsal kararları olmasına rağmen talimatla karar aldı. Evet bizim vekilimiz değil ama CHP bir haksızlık varsa kapı gibi onun karşısındadır. Daha önce alınmış kararlar. Bir parlamento düşünün kendi vekiline sahip çıkmaktan acze düşmüş. Bir Meclis başkanı düşünün acze düşmüş. İnsan Hakları Komisyonu Üyesi’nin ne işi var hapishanede? İnsan haklarına saygılı bir cumhuriyet istiyoruz. Yasamanın, yargının kendisine verilen görevleri yerine getirdiği bir cumhuriyet istiyoruz.

T24’E ERİŞİME ENGELİ

Akşam, T24’e girmeye çalıştım. Türkiye’de herkesin saygı duyduğu bir internet sitesi. Bir türlü açılmıyor. Öğrendik, bir haber dolayısıyla bütün siteye erişim engeli uygulamışlar. Bir akıl tutulması. Bir kişi de hakaret ederek yaptığını savunuyor. Cumhuriyet, ama nasıl cumhuriyet diye bu yüzden dedim. Demokrasisi gelişmiş bir cumhuriyet. Yargı bağımsızlığının olduğu bir Cumhuriyet. Düşünceyi ifade özgürlüğünün olduğu bir Cumhuriyet. Üniversitelerin bağımsız bilgi ürettiği bir Cumhuriyet…

“HALKIN İRADESİNİ YOK SAYAN REJİME DEMOKRASİ DENMEZ”

Cumhuriyet, aynı zamanda kimsesizlerin kimsesidir. Halkın iradesini yok sayan rejime demokrasi denmez. Herkesin karnının doyduğu bir cumhuriyet. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir cumhuriyet. Her insanın hakkının, hukukunun korunduğu bir cumhuriyet. Kimsenin yoksulluğu afişe edilmeyecek. Hiç kimsenin elektriği, suyu kesilmeyecek. İzlenen ekonomik politika ciddi yoksulluğa neden olmuştur.

Garibana düşük faizle kredi vermiyorlar. Sırtını saraya dayamış olanlara düşük faizle kredi veriyorlar. İnanç konusunda da Erdoğan’ın samimi olduğunu düşünmüyorum. Samimi olsa yoksulları düşünür. Bütçeler yapılırken ödenekler belirlenir. Her harcamada artış var ama ayrılan 2 ödenek tamamı kullanılmamış. Birincisi şehit yakınları ve gazilerle ilgili.

Niye şehit yakınları ve gazilerin sırtlarından tasarruf yapıyorlar? Şehit yakınları ve gaziler; gün gelir bunlara övgüler dizersiniz. Sizin haklarınızı yerler yine övgüler dizersiniz. Bu kardeşiniz sizin hakkınızı savunur, gelip yeterince destek vermezsiniz. Ama ben yine de sizin hakkınızı savunacağım. Biz haklı mücadeleden hiçbir zaman korkmadık ve çekinmedik. Alnımız açık bizim. İster linç girişimi olsun ister terör örgütünün saldırısı olsun. Şehit şehidimizdir, gazi, gazimizdir!

“DEVRİMCİLİK YÜREK İSTER”

İkincisi de bağımlılıkla mücadele, yani uyuşturucuyla mücadelede ayrılan para harcanmamış. Çünkü bunlar uyuşturucu baronlarıyla iç içe oldukları için bu tablo meydanda. Nasıl bir cumhuriyet? Özgürlükçü, adaletli, dış politikasıyla tüm mazlum ülkelere örnek olan bir cumhuriyet istiyoruz. Filistin’de kan akıyor. Başkenti Kudüs olan bir Filistin’i her yerde destekliyoruz. Miting yapıyor ya sen muhalefetsen miting yap.

Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kuracağız dedik. Oradaki barış ve huzur bize de yansıyacaktır. Orada akan her kan bizim kanımızdır. Devrimci söz verdi mi kapı gibi sözünü tutar. Seni de sözde kefenle karşılıyorlardı, onlar nerede? Devrimcilik yürek ister adalet ister. Beni Dışişleri Bakanlığı’nın eskiden olduğu gibi olduğuna kim inandırabilir?

Author: Seher Alp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir