Önyargı duvarı: HPV aşısı da baskı unsuru!
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre dünyada her yıl 300 binin üzerinde kadın HPV virüsünün sebep olduğu rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor. HPV virüsü başta rahim ağzı kanseri olmak üzere anüs, penis ve boğaz kanserine neden oluyor. Türkiye’de ise her yıl 1500- 2 bin kadın rahim ağzı kanserinden yaşamını yitiriyor. Her gün ortalama 7 kadına hastalığın tanısı konuyor. Erken yaşlarda HPV aşısı olmak ise rahim ağzı kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre önleme, tarama ve tedaviye yönelik kapsamlı bir yaklaşımla, rahim ağzı kanseri bir nesil içinde halk sağlığı sorunu olmaktan çıkarılabilir. Dünyadaki rahim ağzı kanserlerinin 3’te 2’sinin görüldüğü 80 ülkede, kanseri önleyen HPV aşısı hâlâ uygulanmıyor. Türkiye’de ise HPV aşısı ulusal aşı programı içinde yer almıyor.
ÇEŞİTLİ BULAŞMA YOLLARI VAR
HPV aşısına ulaşamamanın önde gelen nedenlerinden biri toplum baskısı. Virüsün çoğunlukla cinsel yolla bulaşması özellikle gericiler tarafından aşıya karşı toplumda önyargı oluşturulmasına yol açıyor. Ancak virüs yalnızca cinsel ilişkiyle değil, hamam, umumi tuvalet, genital organlara temas eden eşyaların kullanımı gibi ortak kullanım alanlarından da bulaşabiliyor. Geçen günlerde sosyal medya fenomeni Ecem Taşer, üç yıl önce eşi olmadan tatile gittiği ve 10 gün önce HPV aşısı yaptırdığı için eleştirilerin odağı olmuştu. Taşer’in eşini aldatmış olabileceği iddiaları ortaya atıldı. Yaşanan olayın ardından ise HPV aşısı yeniden gündeme geldi. Uzmanlar HPV’nin tedavi edici değil koruyucu bir aşı olduğunun altını çizdi. Öte yandan aşıya ulaşmak ekonomik nedenlerden dolayı da günden güne olanaksız hale geliyor. 25 Aralık’ta ilaçlara gelen zamların ardından HPV aşısının bir dozu 2 bin 575 liradan 3 bin 230 liraya yükseldi. Aşı yaş grubuna göre 1-3 doz arasında değişiyor.
‘DAMGALANMA KORKUSUNA NEDEN OLUYOR’
İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu üyeleri Dr. Meltem Zekioğulları ve Dr. Hatıra Topaklı, konuya ilişkin Cumhuriyet’e ortak açıklamalarda bulundu.
Toplumun cinsellik konusundaki bakış açısına değinilen açıklamada “İnsanın en doğal davranışlarından biri olan cinsellik, özellikle kadın cinselliği, toplum muhafazakârlaştıkça cinsellik tabusunun büyümesine cinselliğin konuşulamaz hale gelmesine sebep oluyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar da bu hastalıklardan korunma çabası da damgalanma korkusunu beraberinde getiriyor. İnsanlar çocuklarına bile HPV aşısı alırken toplum baskısı yüzünden tedirgin oluyorlar. Elimizde rahim ağzı kanserini önleyen bir aşı var ve biz toplum olarak bu tedirginlik yüzünden yeterince yüksek sesle aşının ücretsiz olmasını talep edemiyoruz” dendi.
‘FİYATI YÜKSEK’
İktidarın korumaya değil tedavi etmeye yönelik sağlık yaklaşımını benimsediğinin de vurgulandığı açıklamada, “Bugün HPV aşısının ücretsiz olduğu, aşı takvimine alındığı, kamu spotlarının etkin kullanıldığı, aile sağlığı merkezlerinde genç izlemlerinin yapıldığı bir sağlık sisteminde aşılanma da istenilen düzeye ulaşacaktır. Ancak bunun tam karşıtı olarak aşı çok yüksek ücretlerde satılmaktadır” görüşüne yer verildi.
‘ÖNEMLİ BİR BULUŞ’
Açıklamanın devamında ise “HPV aşısına yaklaşım konusunda ise toplumsal kodlardan kaynaklı farklı etkenler de devreye giriyor. Halbuki HPV aşısı kadınlarda en sık görülen kanserlerden birinin önlenmesi gibi kıymetli bir yerde duruyor. Kadını öldüren bir hastalık var ve siz basit bir aşıyla bunu önleyebiliyorsunuz. Bu hem kadınların yaşamı hem de ulusal sağlık bütçesi açısından çok önemli bir buluş” şeklinde ifadeler yer aldı.
VAATLER UNUTULDU
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kasım 2022’de ücretsiz HPV aşılamalarının kısa sürede başlayacağını ve tedarik için firmalarla görüşmelerin devam ettiğini açıklamıştı. Ancak bu vaat hâlâ yerine getirilmedi.